DİĞER
"Kürtçe, Türkçe ve dünya dillerinden metinlerin/yazarların/temaların karşılaştırmalı değerlendirilmesi, temsil imkânı kısılmış dillerin edebiyatlarının öne çıkarılması, bu iki bağlamda çok dilli edebiyat, çeviri ve çevirmenlik deneyimi, edebiyatın toplumsal meseleleri anlamlandırmak konusunda taşıdığı potansiyel ve eleştirinin olanaklarıyla konuşmak..."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Şimdi, onu kaybettiğimiz bu günlerde sıra şairliğinden söz etmeye gelince, epeydir zihnimde dolaşan bir cümleyi yazarak başlamanın zamanı olduğunu anlıyorum: Şiirler kutsal metinlerle aynı soydandır. Şiir yazan ya da okuyan herkes bunu doğrudan deneyimlemiş olmayabilir ama, çeşitli biçimlerde dile getirilmiş, en azından etrafında kuvvetle dolaşılmış bir düşüncedir bu."
Yaz tatiline giren çocuklara müjde: Bu kitapları okumak zorunda değilsiniz. Bir ödev değil bu. Ayrıca listedeki kitapların hiçbiri size doğrudan bir şey öğretmeye kalkışmıyor! Onlardan yaşınıza uygun olanlarına şöyle bir göz attığınızda siz de göreceksiniz, elinizden bırakmak çok kolay olmayacak. Daha eğlenceli bir yaz tatili için…
"Erpenbeck’in romanlarının odağındaki ana hikâyenin yanı sıra metin boyunca aktarılan küçüklü büyüklü hikâyelerin çoğunda, sınır kavramı çevresinde değerlendirmenin mümkün olduğu benzer meselelere temas edilir; bunlarla ilgilidir hikâyeler ya da bunların sorunsallaştırılıp didiklendiği bir yaklaşımla kaleme alınmışlardır."
"Hastalığa birtakım anlamlar yüklemek ve metaforik bir dille onu içimizde büyütmek, Sontag’ın vurguladığı gibi, nereye gittiği belli olmayan bir akıntının içinde sürüklenmemize yol açar. Oysa hastalığı Barrera Tyszka’nın romanlarındaki gibi sadece yaşamın bir parçası olarak görmeyi başardığımızda, akıntıya kapılıp giden kimi parçalar da gün yüzüne çıkacaktır."
"Akıp Giden Günlerimiz’deki birkaç öyküde yinelenen motifler var. Bunlardan biri hikâye anlatmakla ilgili. Öykü kişileri karşısındakiyle iletişim kurmakta zorlandıklarında hikâye anlatmakta bir çare umuyorlar, ne var ki farklı nedenlerle hikâye anlatmak da iletişimi sağlamıyor ya da kolaylaştırmıyor, en azından ilk seferde."
"Yaşadığımız salgın, edebiyatı besleyip, yeni bir edebiyata kapı aralar mı acaba? Eğer aralarsa, o aralanan kapıdan nitelikli eserler çıkar mı? Edebiyatta bir salgın yaşanır mı? Kıyamet romanlarına karşı hazırlıklı mı olmalıyız? Peki salgın sırasında edebiyat, okur için bir sığınak işlevi görür mü? Daha düne kadar kitapla hiç arası olmayan, ne var ki evlere kapanma süreciyle birlikte kitap kurdu kesilen okurların 'okurluğu' bize ne söyler?"
2018 Nobel Edebiyat Ödülünün sahibi Polonyalı ünlü yazar Olga Tokarczuk’un New Yorker’da yayımlanan pandemiye dair denemesini Neşe Taluy Yüce’nin çevirisiyle sunuyoruz.
“Karantina süreci online platformlarda muazzam bir hareketlilik yarattı. Pandeminin sanat ortamına farklı etkileri var: Çevrimiçi olma, dijital tecrübeler, görsel kirlilik… Ama pandeminin yarattığı şok ve ardıl dalgalanmalar bence ‘eski normal’ arayışının yansıması olan ‘çevrimiçine sığınma’ ve sosyal medyaya saklanma eğilimini tetikledi.”
"Eintracht Frankfurt’un Avusturyalı orta saha oyuncusu Stefan Ilsanker’in Kicker’e verdiği mülakatta söylediklerinin altını çizdim. 'Çok kazanıyoruz, muhtemelen haddinden fazla kazanıyoruz,' demiş açık yüreklilikle. Peşinden, 'birilerinin haddinden fazla kazanmasının,' neden başka alanlarda da sorgulanmadığını sormuş. Bravo! Buyurun, 'Futbol sadece futbol değildir'i işte buradan yakalım!"
"Ev, hem zamanı hem kişisel tarihimizi yoğurur duvarlarında. Hangi halının altında neyle karşılaşacağımız belli değildir çoğu zaman. Ama bu hal, daha çok, bizim evle ilişkimizde saklıdır."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.